Ölümünde bile sırtı yere gelmeyen pehlivan: Koca Yusuf
 

    Koca Yusuf 1865’te Deliorman’ın Çerna (Karalar ) köyünde dünyaya gelir. Yusuf on altı yaşında ayağına kısbet geçirerek er meydanında boy göstermeye başlar ve çevikliği, kuvveti, ustalığının yanı sıra; açık sözlülüğü, mertliği ve ahlaklı olmasıyla da dikkatleri çekmiştir.Yirmi yaşına geldiğinde kendisine antrenman yaptıracak pehlivan bulamayan Koca Yusuf çoğu vakit tek başına çalışmaktadır.

    Yusuf, koca koca kütükleri kaldırmakta, bu kütükleri kucağına alarak taşımaktadır. Her gün yüksek dağlara inip çıkan, koşan, temiz havayı ciğerlerine dolduran Yusuf, duvar idmanı yapmakta, çamur yoğurarak parmaklarını ve bileklerini kuvvetlendirmektedir.

 

   “Korkunç Türk”

   1897’de Avrupa’ya gitti ve Paris’te minder güreşinin kurallarını öğrendi. Bu dönemde güreştiği ve döneminin önemli sporcuları olan Olsen, Pons, Fournier ve Sebes gibi isimlerin tamamını yendi. Avrupa’da büyük ün kazanınca Amerika Birleşik Devletleri’nden davet aldı ve oraya gitti. Bu arada Yusuf’un karşısına çıkacak güreşçi bulamayan organizatörler nihayet akıllarınca bir çare bulurlar. Yusuf’un karşısına peş peşe beş güreşçi çıkacaktır. Ne var ki, Yusuf birincisinin sırtını yere serince diğer dört güreşçi, mindere çıkmaktan vazgeçerek organizatörleri hayal kırıklığına uğratırlar. Bir diğer çare olarak Yusuf’a beş dakika dayanana yüz dolar vaadedilir. Bu da netice vermez. Çünkü hiçbir güreşçi Yusufun karşısında beş dakika dayanamamaktadır.Yaptığı güreşlerden yenilmemesinden ve heybeti dolayısıyla The Terrible Turc (Korkunç Türk) ismi verilmiştir.

   300 kiloluk antrenman taşı

   Çerna, 100 haneli küçük bir köy. Köy muhtarı Embatin Ahmet, Koca Yusuf’un sülalesinden kimsenin köyde kalmadığını söylüyor. Deliorman’da Koca Yusuf dendiği zaman herkes yukarıdaki, dilden dile dolaşan efsaneleşmiş kahramanlıkları anlatır. Çünkü Avrupalıların ‘Yenilmez Türk’ lakabı taktıkları Koca Yusuf dünya güreş tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir pehlivandır. Deliormanlı olması Şumenliler için ayrı bir gurur kaynağıdır. Şumen’in Çerna (Karalar) köyünde gelmiş geçmiş en büyük güreş ustası için anıt yapılmış, bir Koca Yusuf hayranı tarafından. Türkiye’den bir hayranı Bulgaristan ziyareti esnasında tanıştıkları birisinin Karalar köyünden olduğunu anlayınca ‘Karalarlı Koca Yusuf’un köyü mü?’ diye sorar. Evet cevabını alınca hemen köyü ziyaret eder ve hayranı olduğu kahraman adına bir anıt yapılmasına vesile olur. Anıtın yanında ise pehlivanın antrenman yaptığı 300 kilodan fazla olduğu söylenen taş duruyor. Beş kişi taşı yerinden bile kımıldatamıyor. Bu taş anıtın yanına makina yardımıyla getirilmiş.Bu da bu ünlü pehlivana olan hayranlığı artırıyor. Doğup büyüdüğü ev bugünlerle yok olmayla karşı karşıya kalsa da anıt hayranlarının ve köylünün yüzünü güldürüyor. ‘’La Buorgogne’’ adlı geminin batması sonucu Atlas Okyanusu’nun derinliklerine gömüldüğü bilinir. Böylece hayatının sonunda bile sırtı yere gelmedi büyük güreşçinin.